Kabakgillerde Külleme Hastalığı
Hastalık etmenlerini kısaca tanıyalım
Golovinomyces cichoracearum
Podosphaera fuliginea
Dünya genelinde yaygın olan bu iki
mantarın kuvvetli istila gücü, yaprağın aktifliğini azaltır. İlaçlama
yapılmadığı takdirde bitkide verim ve kalite düşmektedir. Bu mantarların hangi
formda yaşamlarını devam ettirdikleri tam anlaşılmış değildir. Bunların bir
yıldan diğer yıla hastalığı taşıdıkları henüz ortaya konulabilmiş değildir.
Kaldı ki, bu mantarlar yaprak lekelerinde çok az görülürler. Hastalık etmenleri
konidi (Eşeysiz spor) formunda erken ürün ile devamlılığı sağlanan ikinci ürün
veya etmenlerden birisine veya diğerine konukçuluk eden diğer bitkilerle
yaşamını devam ettirebilmektedir.
Açık tarla şartlarında rüzgâr, kapalı
şartlarda (Sera vb.) hava cereyanı bu mantarın üreme hücreleri olan konidilerin
dağılımını sağlar. Bazı böceklerde taşıyıcı olarak görev üstlenirler.
Kabakgillerde hastalık yapan pek çok mantar etmenin aksine, bu külleme
etmenleri hastalığı başlatmak için bitkiler üzerinde bir çiğ tabakasının
oluşmasına ihtiyaç duymazlar. Aksine konidi bir su tabakasıyla temas ettiğinde
gelişme bir dereceye kadar engellenir. Bu gerçek, havanın nemli olduğu
şartlarda külleme hastalıklarının sınırlanmasının izahıdır. Bunların
gelişmesinde ortam sıcaklığı sınırlayıcı bir faktör olmayıp, optimum sıcaklık 23-26
C olmakla birlikte,10–35Carasında da gelişmesini sürdürebilir. Bunların gelişme dönemi
kısmen kısa olup, bulaşmadan sonra küllemeli lekelerin ortaya çıkışı arasında 7
güne ihtiyaç vardır.
İki türün yıl içinde dağılımı, bölgeye ve
bitki türüne, muhtemelen farklı iklim şartlarına göre değişir. Golovinomyces
cichoracearum bulaşmaları, bu türün yağışlı şartlara daha tolerant olması
nedeniyle, kapalı şartlarda daha çok olmak kaydı ile daha erken dönemde meydana
gelmektedir. Kurak şartlarda ise Podosphaera fuligineadaha hakimdir. İyi havalandırılan kapalı şartlarda ve yaz
mevsiminde açık şartlarda daha aktiftir.
Bu hastalığın belirtileri nasıl
olmaktadır?
Beyaz, tozlu mantari gelişme her iki
yaprak yüzeyinde, yaprak sapı ve gövde üzerinde gelişir. Gelişme çoğunlukla
konidi olarak adlandırılan eşeysiz üreme sporlar ile olur. Hastalık belirtileri
ilk olarak taç yaprakları, gölgeli yapraklar ve yaprak alt yüzeylerinde gelişme
gösterir. Sarı lekeler fungal gelişmenin olduğu yüzeyin arka tarafından
görülmektedir. Yaşlı bitkiler ilk olarak etkilenir, bulaşma olan yapraklar
genellikle solar ve kururlar. Hastalıktan dolayı bitkiler erken olgunlaşmaya
maruz kalabilir. Kleistothecium (dayanıklı ve eşeyli üreme organı) koyu kahve
renkli, küçük yapılardır, bu sporlar hastalığın ileri dönemlerinde bitki
artıkları üzerinde görülür.
Bu hastalık için yapılacak tedbirler
nelerdir?
Özellikle seralarda hastalığın gelişme
sıcaklığı konusunda dikkat edilmelidir.
Hastalığa dayanıklı çeşitlerin tercih
edilmesi gerekmektedir.
Hastalık zarar eşiğini geçtiği takdirde en
son çare 200 g/l Tebuconazole + 120 g/l Azoxystrobin(100ml/100 lt suya) etken
maddeli ilaç kullanılabilir.